Adem Birinci: “20 Yılda 20 Kat”

Yeni Mesaj gazetesi köşe yazarı Adem Birinci bugün köşesinde "20 yılda 20 kat" adlı köşe yazısına yer verdi.   Birinci yazısında şu ifadelere yer verdi;" Ülkemizin kendine has ve kendine özgü bir tarım politikası olduğunu söylemek inanın çok zor sevgili okurlar. Ekonomik gidişat nasıl planlı bir soygunsa tarımda da planlı bir çöküş ve yok oluş yaşıyoruz.   Ülke tarımını geliştirmek ve büyütmeyi bırakın, üretimden uzaklaştıran, tarımı yok sayan uygulamalarla karşı karşıyayız. Son 20 yılda iktidarın değişmemesine ama görev yapan 8 farklı bakan değişmesine rağmen hiç bir iyileşme olmadı. Köylü ve çiftçimizin de dediği şekliyle Tarım Bakanlığı "ithal ofisi"ne dönüşmüş durumda. Üretimsiz bir Türkiye... 2002 yılından beri Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın dayatmasıyla uygulanan Doğrudan Gelir Desteği (DGD) aynen uygulanıyor. Ekme, üretme arsa tapusunu getir destek al...    2006'da çıkarılan Tarım Kanunu'na göre "tarımsal desteklemeler Gayri Safi Milli Hasıla'nın en az yüzde 1'i kadar olacak" kanunu hiç bir zaman tam manası ile uygulanmadı. Devede kulak mesabesinde olan tarım destekleri ise yıllardan beri hem geç açıklandı hem de geç ödendi.   Son 20 yılda 20 kat artan girdilere bakarsak tablo şöyle: 1000 TL olan tohum ekim makinası 40.000 TL'ye çıktı, 40 kat artmış. 1000 TL olan römork 25.000 TL'ye çıktı, 25 kat artmış. 237 TL/ton olan ÜRE gübresi 6.000 TL'ye çıktı, 25 kat artmış. 350 TL/ton olan DAP gübre 7.000 TL'ye çıktı, 20 kat artmış. 165 TL/ton olan CAN gübre 3.650 TL'ye çıktı, 22 kat artmış. 450 TL/ton olan buğday tohumu 5.500 TL'ye çıktı, 12 kat atmış. 1 TL/LT olan mazot 25 TL'ye çıktı, 25 kat artmış.  55 bin TL olan Avrupa traktörler 1 milyon TL'ye çıktı, 18 kat artmış.   Buğdaydan örnek verecek olursak son 20 yılda fiyatı ancak 5 kat artabilmiş. 2002'de çiftçi sattığı 1 ton buğdayla 33 gram altın alabiliyorken bugün 1 ton sattığında ancak 4,5 gram altın alabilmektedir. Buğday ürünündeki bu örnekliği tüm bitkisel ve hayvansal üretim içinde söyleyebiliriz.   Tarımın son 20 yıllık kısa özeti bu sevgili okurlar. Çiftçiye yapılan bunca haksızlığın yanında tarım ürünleri ithalatında patlama meydana gelmiştir. Kendi çiftçisini icra, iflas ve üretimsizliğe ve yok oluşa sürükleyen bir tarım politikası... İthalatla dayalı bir tarım politikası...   Ekilmeyen milyonlarca dönüm toprağımız varken yurtdışında toprak kiralama ve tarım yapma hikâyesi...   Neredeyse tüm meralarımızı imara açıp hayvancılığı katletme... Üretip kendi köylümüzü desteklemek varken, elin gâvuruna son 10 yılda 10 milyar dolar vererek canlı hayvan ve karkas et ithal etmek... Çiftçiyi fakirleştirilip yoksullaştırırken, sanayici ve zincir marketleri palazlandırmak... Cennet vatan ülkede cehennemi yaşamak..."