O mükâfatı yalnızca Allah bilir

Aç insanı yedirmenin fazileti hakkında Kur'an'da şöyle buyurulur:

"Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve esire yedirirler. 'Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz' derler."

"Yahut açlık gününde, yakını olan bir öksüzü yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır."

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Cennete girmenin ve bağış-lanmanın sebeplerinden biri aç olan bir kimseyi doyurmaktır." Daha sonra 'Yahut açlık gününde, yakını olan bir öksüzü yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır' ayetini tilavet buyurdu.

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yediğin şey gider ama yedirdiğin şey çok ve bereketli olur."

Muammer bin Hallad şöyle diyor:

Ebu'l Hasan er-Rıza'ya (a.s) şöyle sordum: "Allah-u Teâlâ'nın, 'Onlar sevgilerine rağmen miskini doyururlar' ayetindeki sevgiden maksat Allah sevgisi midir? Yoksa yemek sevgisi midir?"

İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Yemek sevgisi."

İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah, yemek yedireni ve kurban keseni sever."

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Cehennemde en az azap gören kimse Abdullah bin Cezan'dır."

Kendisine, "Neden Ey Allah'ın Resulü!" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Çünkü o yemek yedirirdi."

İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mü'minlerin Emiri Ali (a.s) yemek yedirmek hususunda insanlardan Allah Resûlüne en çok benzeyen kimse idi. Kendi ekmek, sirke ve zeytinyağı yerdi insanlara ise ekmek ve et yedirirdi."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Birine yedirdiğin zaman onu doyur."

İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir Müslümana doyuncaya kadar yemek yedirirse ahiretteki mükafatını alemlerin rabbi Allah'tan başka hiç kimse hatta mukarreb melek ve mürsel peygamber dahi bilmez." (el-Mehebbet, 2, 663. Bölüm; Vesail'uş Şia, 16/453, 32. Bölüm).

Yoksulları yedirmeyen kimsenin cezası hakkında Kur'an'da şöyle buyurulur:

"Çünkü o, yüce Allah'a inanmazdı. Yoksulun yiyeceği ile ilgilenmezdi. Bu sebeple burada bugün onun bir acıyanı yoktur. Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur."

"Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz."

"Öksüzü itip kakan, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur."

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Muhammed'in canı elinde olana and olsun ki, Müslüman kardeşi veya komşusu aç olduğu halde kendisi tok olarak yatan kimse bana iman etmemiştir."

İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim yanındaki mü'min aç olduğu halde tok karınla gecelerse Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: Meleklerim! Sizi bu kula şahit tutuyorum ki, Ben ona emrettim o Bana isyan etti. Benden başkasına itaat etti. O halde, onu kendi işine bıraktım. İzzet ve celalime and olsun ki, onu bağışlamayacağım."

İmam Ali (a.s), Basra valisi Osman b. Huneyf'e yazdığı mektupta şöyle buyurmuştur: "Oysa yoksulların çağrılmayıp kovulduğu, zenginlerin davet edildiği bir davete icabet edeceğini sanmıyordum." (Vesail'uş Şia, 16/465, 44. Bölüm) (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet). 

YENİ MESAJ - OKAN EGESEL