Ercan Uzun; “Büyük Yürüyüş” Kararlılığımızın Gövde Gösterisi Oldu

UŞAK HABERLER - Eğitim-iş Uşak Şube Başkanı Ercan UZUN bir basın açıklaması yaptı. Uzun açıklamasında, Emek ve aydınlanma mücadelesinin güçlü, kararlı, örgütlü gücü Eğitim-İş, üyesi olsun olmasın tüm eğitim emekçilerinin emeği ve altın teri için, her bir çocuğumuzun laik, bilimsel, kamusal, nitelikli eğitim hakkı için mücadele eder.   Tam da bu nedenle, Eğitim-İş Öğretmen Meslek Kanunu’na karşı ilk günden beri en gür itirazın sesi olmuş, tüm engellemelere rağmen Anıtkabir’e gerçekleştirdiği “büyük yürüyüş” ile eğitim emekçilerinin kimsesiz olmadığını göstermiş, 1 Ekim 2022 tarihini eğitim emekçilerinin direniş tarihine en önemli günlerden biri olarak kazımıştır.   Bilindiği üzere; mesleğimize hakaret niteliğinde olan ÖMK’ya karşı sendikamız, söylemiyle de eylemiyle sessiz kalmayacağını göstermiş, itirazın örgütleyicisi ve eğitim emekçisinin sesi olmuştur.   Eylem ve söylemlerimizde sadece öğretmenleri değil tüm eğitim emekçilerini ve eğitimin tüm paydaşlarının sorunlarını dile getirmemiz, eğitim camiasından büyük takdir toplamıştır.   1 Ekim’de düzenlediğimiz Büyük Yürüyüş için 10 gün önceden yazdığımız halde cevap vermeyen ve son dakika bizi engelleyeceğini düşünen Ankara Valiliği, yurdun dört bir yanından gelen binlerce Eğitim-İş’linin eğitimci sorumluluğunu bir an olsun yitirmeden sergilediği kararlı duruşu karşısında çözülmüş ve yürüyüş gerçekleşmiştir. Anıtkabir’e tüm engellemelere rağmen yurdun dört bir yanından gelen eğitim emekçileriyle birlikte yürümemiz, mücadelede bir eşik atlanmasına yol açmıştır.     Eğitime her zaman bütünsellikle bakan sendikamızın, bu yürüyüşte de sadece ÖMK’yı konu almayıp; eğitime bütçe, eğitim emekçilerinin tümüne insanlık onuruna yakışır ücret ve laik, bilimsel, adil, kamusal eğitim taleplerini de vurgulaması, yürüyüşün özgül ağırlığını da kamuoyundaki etkisini de artırmıştır. Toplumsal muhalefetin korkuyla bastırılmaya çalışıldığı, en kitlesel olması beklenen basın açıklamalarının bile bir avuç insanla yapılabildiği, ses getiren her hak arama eyleminin iktidar ve yandaşları tarafından hedef gösterildiği bu boğucu günlerde, büyük yürüyüşümüzün kitleselliği ve coşkusu sadece eğitim emekçileri için değil, ülkenin geleceği için endişelenen her kesime umut olmuştur.     Mücadele ve kararlılıkla ilmek ilmek örülmüş olan bu manzara, elbette pek çok teşekkürü hak etmektedir:   Yurdun dört bir yanından otobüs otobüs Ankara’ya akın eden, bir yürüyüşü bir duruşa, bir omurga gösterisine, bir coşku seline çeviren tüm Eğitim-İş’lilere,   Bizim mücadelemizin ülkenin geleceğine ilişkin bir konu olduğunu idrak ederek derdimizi derdi eyleyen, bize yönelik yasaklama çabalarına karşı ses çıkaran muhalefet vekillerine, demokratik kitle örgütlerine, meslek odalarına,   Eylemimize katılarak gücümüze güç katan yoldaşlık dayanışması sergileyen konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve onun bünyesindeki kardeş sendikalara,   Yürüyüşümüze katılarak sesimizi gürleştiren demokratik kitle örgütlerine, odalara ve sendikalara,   Aramızda bulunamadığı halde desteklerini ileten, yürüyüşümüzün duyurulmasını kendine görev edinen, yürürken arkamızda yüz binlerin gücünü hissetmemizi sağlayan tüm dostlara,   Sendikamıza üye olmadığı halde, duruşumuzu haklı bularak, omuz vermeye layık görerek kortejlerimize katılan tüm eğitim emekçilerine,   Yorucu ve yoğun gündeme, üzerlerindeki siyasi baskıya rağmen meslek ilkelerini elden hiç bırakmayarak yürüyüşümüzü an an takip edip haberleştiren özgür basına ve onların kıymetli emekçilerine, tüm yüreğimizle teşekkür ediyoruz.   Ve ilan ediyoruz: Kayayı parçalayanın suyun şiddeti değil, sürekliliği olduğunun bilincindeyiz. O yüzden başarıların rehavetine kapılmayıp, o başarıyı daha güçlü mücadelenin yakıtı olarak kullanacağız! Sizlerden aldığımız destekle, bir aile olarak er ya da geç üzerimize bir kabus bulutu gibi çöken bu karanlıkları dağıtacağız!     Çocuklarımızın boş beslenme çantalarıyla ve karanlıkta okullarına gitmelerine, tuvalet musluklarından su içmelerine, kalabalık sınıflarda öğrenme güçlüğü yaşamalarına izin vermeyeceğiz, susmayacağız, kabul etmeyeceğiz!   Mesleği bitirme kanunu olan ÖMK geri çekilip biz eğitim emekçilerinin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmedikçe; Başöğretmen’imizin bize emanet ettiği yeni nesillere Cumhuriyet’e layık laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi sunulmadıkça; tüm eğitim emekçileri insani şartlarda çalışıp insanlık onuruna yaraşır ücretler almadıkça mücadelemizde bir an olsun durmayacağız!   Ant olsun ki, direncimizin kırılamayacağını, irademizin bükülemeyeceğini herkes görecek!” İfadelerine yer verdi.