Uşak’ta Kadınlar Artan Kadın Katliamlarına Karşı Yürüdü
UŞAK HABERLER - Uşaklı Kadınların çağrısıyla bugün eski belediye önünde bir araya gelen kadınlar katliamlarına karşı yürüdü. Yürüyüşe; Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Uşak İl Başkanı Nermin Büyükdumlu, Eğitim Sen Uşak Şube Sekreteteri Ayşe Koşaroğlu, Eğitim İş Uşak Şube Başkanı Bülent Gün katıldı.
HABERİN VİDEOSU:
Kadınlar yürüyüş boyunca “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarını attı. “Artık yeter” yazılı pankartlarıyla yürüyen kadınlar Tiritoğlu Parkında bir açıklama yaptı.
Grup adına açıklama yapan Sıla Uludağ Gürler açıklamada şunları dile getirdi; Bu topraklarda her gün ölüyor, tacize ya da tecavüze uğruyoruz. Katledilen, şiddete uğrayan her kadının sorumlusu iktidara geldiği günden beri kadın düşmanı politikaları ile hayatımızı kuşatmaya çalışan AKP’dir. Failleri cezasızlık politikaları ile ödüllendirip cesaretlendiren “erkek adaletin” ellerinde kadınların kanı var. Her yer suç mahalli!
Semih Çelik isimli erkek 19 yaşında Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner adlı iki genç kadını, İstanbul’un ortasında katletti. Beyoğlu’nda bir kadını taciz eden iki erkek fail gözaltına alınıp serbest bırakıldı tepkiler üzerine tutuklandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Mahinur Özdemir Göktaş, katledilen kadınların ardından “sıfır tolerans” diyor. Buradan soruyoruz, İstanbul Sözleşmesini fesh edip 6284 sayılı yasayı tartışmaya açmak failleri cezasızlıkla ödüllendirmek mi sizin sıfır tolerans dediğiniz? Kadınların nasıl doğum yapacağına müdahale edip bedenlerini denetim altına almaya çalışmak mı? Siz konuştukça biz ölüyoruz. Kadın düşmanı iktidarınız her gün bizi ölüme, şiddete mahkum ediyor. Hayatlarımızı size teslim etmeyeceğiz. İşte buradayız. Faillerden,kadin düşmanı iktidarınızdan hesap soruyoruz!
ADALET BİZİZ SUSMAYACAĞIZ.
2024 yılının ilk 8 ayında 261 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 164 kadının ölümü hala şüpheli. Sadece Eylül ayında 34 kadın öldürüldü. Eylül ayında öldürülen 34 kadının büyük bir kısmı boşanmak istediği, barışmayı, evlenmeyi ve ilişkiyi reddettiği için öldürüldü. Yine bu kadınların yaklaşık 80’i evinde öldürüldü. Daha bugün yaşadığımız kentte Eşme ilçesinde bir kız kardeşimiz bir erkek tarafından öldürülüp ormana gömüldü. Pelin Kocanın failleri derhal tutuklansın.
Bu veriler kadınların çoğunlukla tanıdıkları ve hatta ailelerindeki erkekler tarafından öldürüldüğü gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır. “kutsal aile” diyerek kadınları ve çocukları hapsetmeye çalıştığınız aileniz de şiddet var, istismar var!
AİLE DEĞİL KADINIZ İSYANDAYIZ. ERKEK ADALET DEĞİL GERÇEK ADALET
Hukuken Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin ayrıldığına ilişkin beyanı anlam ifade etmese de toplum nezdinde bu çıkış erkek şiddeti önündeki barajı yıkan ve o günden bu yana hızla ve katlanarak artan kadın cinayetlerinin politik olduğunun en önemli kanıtıdır.
KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR
Kadınların adalete inancı tamamen yok olmuştur. Bunun en önemli göstergesi salı günü Beyoğlu’nda iki kişi tarafından sokak ortasında yere yatırılarak taciz edilen genç kadının tacizcilerden şikayetçi olamamasıdır.
Erkek şiddeti ve tacizi yaş ve sınır tanımamaktadır. Narin’in acısı hala tazeyken ve 90 haneli bir köyde bu cinayet aylardır çözüme kavuşmamışken bu kez de Osmaniye’de farklı yaşlardan 18 kişinin 14 yaşında bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu haberiyle sarsıldık. Bu 18 kişi teşhis edilmiş olmasına rağmen, yine bu kişilerden sadece 10’u tutuklanmıştır.
ÇOCUK İSTİSMARLARI POLİTİKTİR
Kadınlar varolduklarından beri hakları için mücadele etmiştir. Bu ülkede kadınlar özgürce varolana kadar, bütün tacizciler, katiller ve işkenceciler hak ettikleri cezayı alana kadar kız kardeşlerimizle omuz omuza el ele mücadeleye devam edeceğiz. Tek bir adım bile geri adım atmayacağız.
HAKLARIMIZDAN HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ.
Sizlerin inanıyor olmanız için biz kadınların hayatları bitiyor, ölüyor yada şiddete uğruyor olması lazım. Hepimizin isimleri farklı sadece hepimizin kaderi aynı değiştireceğiz. Biz yalnız değiliz 'bir avuç kadınız' bizim nefes alamadığımız dünyayı size bırakmayacağız.
MÜNFERİT DEĞİL ERKEK ŞİDDETİ
Rojin ve Gülistan Doku nerede, Narin’e ne oldu diye sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Her yer kadınlar için suç mahalliyken, erkek şiddetini teşvik eden iktidardan korkmuyoruz ve itaat etmiyoruz.
SUSMUYORUZ KORKMUYORUZ İTAAT ETMİYORUZ
Bütün faillerden hesap sormaya, bu kadın düşmanı politikalar ve eril adalet mekanizması yok olana kadar meydanlarda olmaya, sesimizi yükseltmeye, birbirimizi savunmaya, dayanışmaya devam edeceğiz ve mutlaka kazanacağız. Biz kadınlar birlikte güçlüyüz.” Diyerek konuşmasına son verdi.
Grup sloganlar atarak daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.