'Belayı kendine örtü kıl'
Birisi, “Nasıl kendine alır?” diye sorunca da şöyle buyurdu: “Ona mal ve evlat bırakmaz.” (el-Kâfi, 81/188/45).
Aynı hususta İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah, bir kulunu sevince onu belaya sokar ve üzerine bela yağdırır. Kulu onu çağırınca şöyle buyurur: Lebbeyk, ey kulum! İsteklerini karşılamak istersem şüphesiz buna kudretim vardır. Ama senin için biriktiriyorum. Sana biriktirdiğim şeyler (sana dünyada vereceğim şeylerden) senin için daha hayırlıdır.” (el-Bihar, 81/196/53).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ali’nin (a.s.) kitabında şöyle yazılıdır: “Şüphesiz mümin güzel amelleri miktarınca belaya düçar olur. O halde her kimin dini doğru ve ameli güzel olursa belası şiddetli olur. Her kimin dini gevşek ve ameli zayıf olursa belası da az olur.” (a.g.e., 222/29).
İmam Bâkır (a.s.), birisinin “Vallahi ben siz Ehl-i Beyt’i seviyorum” demesi üzerine şöyle buyurdu: “O halde belayı kendine örtü kıl. Allah’a yemin olsun ki bela bizlere ve taraftarlarımıza selin vadiye akmasından daha hızlı ulaşır. Bela bizden başlar, sonra size ulaşır. Rahatlık da bizden başlar, sonra size ulaşır.” (el-Bihar, 67/238/55).
İmam Kazım (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Müminin örneği terazinin kefeleri örneğidir. İmanı arttıkça belaları da artar. İşte bu, Allah’a günahlardan arınmış olarak kavuşması içindir.” (a.g.e., 243/82).
Birisi Sıffin’de Ali’yi (a.s) Allah’ın düşmanlarıyla savaşta sabretmeye teşvik ederek şöyle dedi: “Allah yolunda belası senden daha büyük, sevabı senden daha güzel ve Allah indindeki derecesi senden daha yüce birini bilmiyorum. Dost ile görüşünceye kadar içinde bulunduğun duruma sabret ey kardeşim! Dostlarımızın dün İsrailoğullarından neler çektiğini gördün; onları testerelerle biçtiler ve dar ağaçlarına astılar.”
Ali (a.s.) şöyle buyurdu: “Bu İsa’nın vasisi Şem’un’dur. Allah onu beni düşmanlarıyla savaşa teşvik etmek için göndermiştir.” (Emali el-Mufid, 105/5). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL - YENİ MESAJ