Neden Hüseyin Baş? Ali Haydar Karakuş
Usta Kalem Ali Haydar Karakuş bugünkü köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
14 Nisan'da hepimiz tarifi olmayan acı bir haber aldık. Bizim için aklımızın ucundan geçmeyecek bir ihtimal gerçekleşti. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız hakka yürüdü.
Her şeyimizi kaybettik. Güneş bir daha doğmasa bile daha az şaşırabilirdik. O acının tarifine giremeyeceğim çünkü anlatılacak bir durum, söz söylenecek bir konu değil. Tüm yüreğimle şu duayı ediyorum; Rabbim, tüm dava arkadaşlarıma sabırlar versin.
Prof. Dr. Haydar Baş öyle bir tarih yazmıştı ki, bu haberi aldığı andan itibaren ve hepsinin ömürlerinin sonuna kadar bunun bilincinde olduğuna sonuna kadar inandığım tüm Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) teşkilatları her zamankinden daha kararlı ve daha istekliydi. 'Bu davayı son nefesimize kadar taşımak hepimizin boynunun borcudur' diyorlardı.
Öyle ya Prof. Dr. Haydar Baş, inandığı yaşadığı ve anlattığı bu davası için çekmediği çile, uğramadığı zulüm kalmadı. Son nefesine kadar son anına kadar davasını yaşadığına anlattığına hepimiz şahidiz.
Bu bilinçle partimizin yetkili organı Merkez Yönetim Kurulu (MYK) acil gündemle toplandı. MYK üyelerimizin tamamının oyuyla Hüseyin Baş BTP Genel Başkanı seçildi.
Size Hüseyin Baş'ı anlatayım.
11 yaşındayken tanıdı onu BTP Teşkilatları.
Direklerin tepesine BTP bayrağı asarak, sokakta el ilanı dağıtarak başladı bu yolculuğu. Mitinglerde ön sıralarda gençlik teşkilatında daha o yaşta fark ediliyordu.
Çok başarılı bir okul hayatı vardı. Münazaraların vazgeçilmez ismi, okul koridorlarında sürekli ismi konuşulan biriydi.
Ortaokul ve lise hayatı gençlik kollarının içinde en ön sıralarda mücadeleyle geçerken bir yandan eğitim hayatı sürüyordu.
Ayrıca sosyal alanda da hep aranılan isim oluyordu. Babası gibi çok iyi bir futbolcu olduğunu da belirteyim. Büyük kulüplerden teklif geldiğine de şahidim. Üniversite süreci başlamış hukuk fakültesini kazanmıştı. Üniversitedeki ilk yıllarında çok genç yaşına rağmen İstanbul Gençlik Teşkilatı ona emanet edilmişti.
Gençlik teşkilatı onun döneminde hızla büyüdü. Yaşı çok genç olmasına rağmen bir sonraki olağan kongrede bu başarılarından dolayı MYK listesine girdi. Sonraki kongrede BTP Başkanlık Divanı'na girdi ve genel Başkan yardımcısı olarak siyasi kariyeri devam etti.
Doğuştan gelen yetenekleri, azmi ve kararlılığı neticesinde henüz 22 yaşındayken artık Bağımsız Türkiye Partisi'nin aldığı en önemli kararlarda onun da payı bulunuyordu.
Siyasi kariyeri devam ederken, hukuk fakültesini de bitirmişti. Üniversitedeki bazı hocaları da onu çoktan fark etmişti. Yüksek lisansını da farklı bir üniversitede yaptı.
Hüseyin Baş 25 yaşına geldiğinde, Genel Başkanımız Haydar Baş'ın her an yanında olan, tüm siyasi görüşmelerinde yanından ayırmadığı bir isimdi artık.
2015 genel seçimlerinde BTP'nin tüm seçim stratejisini yürüten komisyonun başındaki isim Hüseyin Baş'tı. Yıllarca konuşulacak, basın, yayın ve sosyal medya çalışmalarını o yürütmüştü.
"Bağımsız Türkiye Partisi, son 3 yılda yüzde 400 büyümüştü. Her ay binlerce kişi üye olmak istiyor, 'sizinle yürümek istiyoruz' diyordu. Türkiye'nin her yerinde yemekler organize ediliyor, genel başkanımızla tanışmak için salonlar hınca hınç dolduruluyordu. Hem de bu kişiler BTP ile ilk defa yolu kesişen insanlardı. Müthiş gelişmeler yaşanmıştı. Teşkilatlar hızla büyüyordu. Sosyal medya yemekleri düzenleniyor, il il geziliyordu.
Evet, her şeyde olduğu gibi bu yolu da bu yöntemi de Prof. Dr. Haydar Baş işaret etmişti ve bu yapılan çalışmaların hepsini Hüseyin Baş'a emanet etmişti.
Bağımsız Türkiye Partisi, hiç bir partiye benzemez.
MYK'da bulunan 131 kişi hepsi canıyla malıyla çocuklarıyla bu davada ömür harcamış insanlardır. Hepsinin Hüseyin Baş demesinin sebebi belliydi. Prof. Dr. Haydar Baş bundan razı ve mutlu olurdu.
Hüseyin Baş, kendini çok fazla göstermeden davası için parçalandı. Prof. Dr. Haydar Baş'ı fazladan bir kişi dinlesin, bir kişi izlesin diye emek verdi. Onun fikirleri Dünya'ya yayılsın diye uğraştı.
Şimdi bu kutlu dava için kendini göstermesi gerekiyor, merak etmeyin her yerde onu görecek insanlar, onu tanıyacak ve onun müthiş yeteneklerinden, aklından etkilenecek.
Genel Başkanımız Hüseyin Baş önderliğinde BTP kadroları her zamandakinden daha hırslı, daha istekli ve daha kararlı bir şekilde Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerini, projelerini anlatmaya devam edecek.
Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ü silmeye çalışanları sildi, İslam dinini cübbe, sarık gibi şekil içine sokmak isteyenleri sildi. Dinimizin vicdan olduğunu, merhamet olduğunu, düşene yardım etmek olduğunu, vatan sevgisi, millet sevgisi olduğunu anlattı. Laik demokratik üniter yapımızı savundu. Tüm dünyada aç bir çocuk kalmasın diye yazdı o büyük tezi; Milli Ekonomi Modeli'ni.
Ve bu yolda, davası için canını bile feda etti.
Şimdi ben tüm dava arkadaşlarım adına söylüyorum, bunu Peygamber Efendimizin dediği gibi onu örnek alarak haykırıyorum ve diyorum ki; 'Bir elime güneşi, bir elime ayı verseler vallahi vazgeçmem davamdan.'."