Uşak’ta Filistin’e Destek Yürüyüşü Düzenlendi

UŞAK HABERLER - Uşak Kardeşlik ve Dayanışma Platformu’nun düzenlediği, Filisitin’e Destek Siyonizm’e Lanet” yürüyüşü düzenlendi.      Ulu Camisinde kılınan Cuma namazı sonrası eski Belediye’nin önünde toplanan grup, elinde Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı ile sloganlar atarak İsmet Paşa Caddesinden 15 Temmuz Şehitler Meydanına yürüdü.    

  Protesto yürüyüşüne; Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, AK Parti Uşak İl Başkanı Himmet Yaşar, AK Parti Uşak Merkez İlçe Başkanı Mehmet Bayar, SGK Uşak İl Müdürü İbrahim Öztürk, Uşak Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Vakfı Müdürü Mehmet Cevizci, Uşak Anemon Otel işletmecisi Avukat Vedat Atak, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.     15 Temmuz Şehitler Maydanında toplanan grup,  buradada sloganlar atmaya devam etti. Sloganların ardından İHH Uşak İl Başkanı Hasan Fatih Göç bir konuşma yaptı.      İHH Uşak İl Başkanı Hasan Fatih Göç açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Terör örgütü İsrail, 3 gün önce, içinde binlerce kişinin bulunduğu el-Ehli Arab - Babtits Hastanesini bombalayarak tarihin vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda  bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.  Ve AziyzünZüntikam olan, Kahhar olan Rabbimizden Siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz.     On bir gündür tarihinin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor.Bütün dünya on bir gündür Siyonist İsrail’in hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil İsrail’e ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe zulmünün şiddetini arttırmasına neden oluyor.       ABD’nin başını çektiği İsrail destekçisi Batılı ülkelerbu vahşet karşısında da ikircikli açıklamalar yapmış, Siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır. Üstelik ABD, soykırımda kullanılan silahları İsrail’e göndermeye devam edeceklerini utanmazcabeyan etmiştir. Soykırımcı devlet kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Katliamlarına halen devam ediyor.      Yalan haberlerle, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla direnişi karalayan ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışanlar, hastane saldırısından beri şaşırmış durumdalar. Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar. Yaşanan vahşetin farkında oldukları için ve bunu dünya kamuoyuna izah edemeyeceklerini bildikleri için inkâr ediyorlar. Oysa hastane saldırısının olduğu akşam bütün dünya İsrail ve destekçilerinin kirli yüzünü bir kez daha bütün çıplağıyla gördü. Zaten artık katliamlarını gizlemiyorlar. Buradan açık ve net söylüyoruz.     Bu soykırımın ortağı Akdeniz’e gemilerini gönderen ABD’dir, İngiltere’dir.  BM Güvenlik Konseyinde katliama arka çıkan, ülkesinde Filistin’e destek eylemlerini yasaklayan Fransa’dır.  Hala İsrail’in kendini savunma hakkı vardır diyen Almanya’dır.  İsrail’e destek açıklaması yapan bütün AB ülkeleridir. Türkiye’yi İsrail’e destek vermeye ve tarafını seçemeye çağırarak tehdit eden Avrupa Parlamentosudur. Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır.  Aslında sadece bugün değil75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor.  Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun.     Yerleşimci çeteler her gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor.  16 yıldır boykot altındaki Gazze’de 2 buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor, Siyonizm’i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu da zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor... İsrail'in bu vahşi saldırıları, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal etmektedir. Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zaman ki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, Soykırımcı İsrail’in hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.     Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. İsrail'in bu saldırıları, bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dâhil olmak üzere;  masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı; Katliama uğrasa da sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar.       Onlar için Mazlum Filistinli makul Filistinlidir! Direnen Filistinli ise teröristtir! Taş da atsa terörist, slogan da atsa.  Oysa buradan bir kez daha ifade ediyoruz ;Filistin’in kendisini bu işgalci ve soykırımcı İsrail’e karşı savunması meşrudur ve desteklenmelidir. Filistin direnişini selamlıyoruz…Buradan bütün dünyaya, Birleşmiş Milletler’e, AB’ye, İslam İşbirliği Teşkilatına, bütün İslam ülkelerine sesleniyoruz;     - Birleşmiş Milletler, İsrail’e yönelik aldığı kararları uygulamalı,  - Bebek katili Siyonistler Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalı, - Uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır.  - Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. - İsrail’le bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. - İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır. 2 milyar Müslüman ayağa kalkmalıdır. Açık ve net söylüyoruz. Bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Siyonist İsrail döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. Ama bugün ama yarın! Fethi Mübin yakındır inşallah. Allah’ın izniyle Filistin’in özgürlüğü artık sadece zaman meselesidir. Gün kardeşlerimizle dayanışma günüdür. Gün meydanları doldurma, Filistinli kardeşlerimizin sesi olma günüdür.       Bu vesileyle;  Kardeş Filistin halkının işgale karşı direnişini selamlıyor,   Dünyanın farklı ülkelerinde Filistin’e destek veren milyonları İsrail’in vahşetine karşı tepki göstermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz. Mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyor, Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyor, “La galibe illallah” diyerek, Yaşasın Kudüs, Yaşasın Filistin Direnişi! Yaşasın Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti, Kahrolsun Soykırımcı Emperyalizm! Kahrolsun Siyonist Terör Devleti! … Kudüsü ve Filistini unutmayalım. Kudüs’ü günden yapalım. Çocuklarımıza anlatalım. İlk kıblemizi anlatalım onlara. Yüz yıl öncesine kadar oraların bizim topraklarımız olduğunu hafızaların kazıyalım.’’ Diyerek konuşmasını sonlandırdı.   Konuşmanın ardından bir dua edildi. Uşak Müftüsü Burhan Çakır’ın duasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.