Türkiye'ye Hiç Yakışmadı
Yakıştı mı?
BTP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi ve Trabzon İl Başkanı Nihat Hekimoğlu, 14 Nisan'da Hakk'a yürüyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın vefatı sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin Yeni Mesaj'a önemli açıklamalarda bulundu. Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören Prof. Dr. Baş'ın saat 8.20 sularında ruhunu Allah'a teslim ettiğini kaydeden Hekimoğlu, "Doktorlar Hocamıza yaklaşık 40 dakika müdahale etti ancak dönüş olmadı" dedi.
İbretlik olaylar...
Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi'nin pandemi hastanesi olması nedeniyle hasta yakınlarının içeri alınmadığına işaret eden Hekimoğlu, yaşanan şok gelişmeleri şöyle anlattı: "Dolayısıyla vefat anında aile yakınları ve bazı BTP Trabzon İl Teşkilatı yöneticileri hastane dışındaydı. İçeri girmemiz yasaktı. Hastane içinde, hatta BTP Liderinin tedavi gördüğü ünitenin dışında çok sayıda polis vardı. Bu sırada 'başhekimin aile yakınlarını beklediği' bilgisi geldi. Aile yakınları başhekimle görüşmeye gitti. Bana ise Genel Başkanımızın vefat bilgisi Akçaabat Kaymakamlığından geldi. Saat 10.00'a doğru hastaneye ulaştığımda bir cenaze arabasının çıktığını gördüm. Durumdan kuşkulandık. Aile üyeleri hala başhekimlikteydi. Hocamızın evlatlarından biri ısrarla orada başhekime 'Babamı görmek istiyorum' diyordu. Bu esnada biz de 'cenazemiz nerede?' diye sorduk. Polis telsizlerinden Bostancı Mezarlığı'na götürüldüğü bilgisinin geçildiğini öğrendik."
Haberimiz olmadan defnedilecekti
Bu bilgiyi aldıktan sonra başhekimlikte olan aile üyelerinin de hızla dışarı çıkmasıyla Bostancı Mezarlığı'na hareket ettiklerini vurgulayan Hekimoğlu, şunları anlattı: "Muhterem Genel Başkanımızın naaşını taşıyan Trabzon Büyükşehir Belediyesi'ne ait cenaze arabası, polis ekip arabası önde mezarlığa doğru yol alıyordu. Mezarlık önünde de yaklaşık 40 emniyet mensubu tedbir almıştı. Aile mensupları yoğun çaba sonucu polis kordonunu aşarak, Genel Başkanımızın naaşını defnedecek ekibin almayı başardı. Eğer haberimiz olmasaydı, Genel Başkanımızı defnedeceklerdi."
Habersiz bir kaç defin oldu
Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi'nde vefat eden bir kaç hastanın ailelerine haber verilmeden defnedildiğine işaret eden Hekimoğlu, "Aldığımız bilgilere göre, burada dinimizin yapılmasını öngördüğü vazifeler de tam olarak yapılmıyor" şeklinde konuştu. Pandemide sürecin tümüyle Ankara'dan yönetildiğinin altını çizen Hekimoğlu, "Trabzon Valiliği, Trabzon Belediye Başkanlığı, Akçaabat Kaymakamlığı ve Akçaabat Belediye Başkanlığı, bizleri 'nasıl yardımcı olabiliriz' diye aradı. Cenaze namazının kılınması için geniş alan teklifinde bulundular. Namazın kılındığı Yeni Mahalle Fuar Alanı, üç futbol sahası büyüklüğünde bir yer. Ancak anlamadığımız bir şekilde alanın çevrildiğini gördük. Yaklaşık 200 kişinin namaz kılması için işaretli bir yer oluşturulmuştu. Cenaze namazı alanı daraltılmıştı. Dışarıda ise yüzlerce insan vardı. Oysa alan müsaitti. Bu esnada 'kalabalığın dışarıda kalmasının daha büyük bir sıkıntıya yol açabileceği, alanın mevcut olduğunu, insanların rahat bir ortamda son vazifelerini yapması gerektiğini'ni yetkililere aktardık ancak sonuç alamadık."
Yasal süreç başlayacak
BTP Trabzon İl Başkanı Nihat Hekimoğlu, avukatlarının hukuki işlem başlatmak için çalışma yaptığını dile getirerek, "Avukatlarımız Sağlık Bakanlığının pandemiyle ilgili genelgesine ulaştı. Genelgede çok net bir şekilde 'cenaze işlemlerinin kültürümüze göre yapılacağı' vurgulanıyor. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, süreci Sağlık Bakanlığı yönetiyor ancak defin işlemini belediyeler yapıyor" dedi. Söz konusu genelgede şunlar kaydediliyor: "Bakanlığımız Bilim Kurulu konuyu tartışmış, COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin cenazelerine, diğer enfeksiyon hastalıklarından dolayı hayatını kaybetmiş kişilerin cenazelerinden farklı bir uygulamaya gerek olmadığı görüşüne varmıştır. Cenazeleri cenaze torbasına koymaya gerek yoktur; cenazeler, defin yerine standart tabutla taşınabilir, defin yerine kireç serpilmesi gibi bir tedbire gerek olmadan normal mezarlık alanına defnedilebilir."
İstanbul'da aile mezarlıklarına defne izin veriliyor
Türkiye'deki COVID 19 vakalarının yüzde 60'ı İstanbul'da görülüyor. Haliyle bu hastalıktan vefat edenlerin yarısından fazlası da İstanbul'da defnediliyor. Pandemi süresince İstanbul'dan diğer şehirlere cenaze nakli de yasaklandı. Peki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nasıl bir uygulama yapıyor. İBB Mezarlıklar Daire Başkanı Dr. Ayhan Koç, bu konuda şunları söyledi: "Normal vefat etmiş vatandaşlarımıza nasıl davranıyorsak, koronavirüs nedeniyle vefat edenlere de aynı şekilde davranıyoruz. Doktor raporu çıktıktan sonra, nüfus kaydından düşümü yapıldığı anda, ortak kullandığımız sistemden hemen haberimiz oluyor ve hızlı bir şekilde, ekiplerimiz tam teçhizatlı bir halde evden ya da hastaneden cenazeyi alıp, gasilhane, kefenleme işlemlerini gerçekleştiriyor. Sosyal mesafeye dikkat ederek, cemaat ile namazı kıldırıp defin işlemlerini yapıyoruz. Kişinin kendi aile kabristanları varsa, oraya defnediyoruz. Eğer yoksa Avrupa'da Kilyos'ta, Anadolu Yakası'nda ise Yukarı Baklacı'da defin işlemlerini gerçekleştiriyoruz." İBB Medya İlişkileri Koordinatörü ve Yazılı Yayınlar Sorumlusu Şükrü Küçükşahin de Yeni Mesaj'a yaptığı açıklamada, "İstanbul'da ailelere haber verilmeden defin yapılmıyor. Son bir hafta içinde 'kimsesiz' bir defin de gerçekleştirilmedi. Aile mezarlığına definde ise aranan tek şart, kabrin 'tabutla defne müsait olması'dır. Eğer müsaitse, defin burada gerçekleşiyor" dedi.
RECEP BAHAR / YENİMESAJ