Haber
|
||
| Kapitalizmi uyguluyorsan haklı olman yetmez | ||
| Kapitalizmi uyguluyorsan haklı olman yetmez | ||
| - Haberi | ||
|
||
| |
||
Yazısında kapitalizmin bittiğine vurgu yapan Murat Çabas şöyle devam etti: "Türkiye, ulu önder Atatürk’ün vefatından bu yana kapitalist ülkelerin boyunduruğu altındadır.
Kapitalist ülkeler, sömürü anlayışlarının bir neticesi olarak kontrol altına aldıkları ülkeleri her yönüyle talan ederler, yıpratırlar, bütün değerlerini yok ederler.
Türkiye’nin geldiği nokta bu gerçeği gözler önüne sermektedir.
Bize dayatılan kapitalist politikalar neticesinde;
Maden cennetiyiz ama madenlerimiz yabancıların elinde, kendi hammadde ve enerji ihtiyacımızı bu kaynaklardan değil ithalatla karşılıyoruz.
Tarım cennetiyiz ama en temel tarım ürünlerimizde bile ithalatçı konuma düştük.
Atatürk, birçok kamu kuruluşunu büyük fedakarlıklarla kurarak bizlere miras bıraktı ama hemen hemen hepsini haraç mezat 2-3 yıllık karına yabancılara devrettik.
Atatürk’ün bizlere kazandırdığı ve Lozan’da tüm dünyaya tescil ettirdiği tam bağımsızlığın verdiği imkanla kendi paramızı basma hakkına sahibiz ama Amerikan dolarının karşılığı paramızı basıyoruz, para bastıkça, ürettikçe, tükettikçe borcumuz katlanarak artıyor.
Kendi finans ihtiyacımızı senyoraj gelirimizle değil, borçlanarak temin ediyoruz bu da cari açığımızı, dış ticaret açığımızı, alınan borçlar sebebiyle yabancılara olan bağımlılığımızı artırıyor.
“Borç alan emir alır” der atalarımız, bu gerçeği üzerimizde emeli olan Batılı emperyalist güçler de çok iyi biliyor.
Osmanlı’yı nasıl ekonomik olarak önce borçlandırıp sonra da işgal edecek kadar çökerttilerse, aynı yöntemi bugünün Türkiye’sine uyguluyorlar.
Önce borçlandırıyorlar, sonra verdikleri akıllarla o borçları ödeyemeyecek noktaya getiriyorlar, daha sonra da alacaklarını tahsil etme bahanesiyle işgale soyunacaklar.
Osmanlı’ya bunu yaptılar, aynısını bize de yapacaklar.
Hala ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında parçalanması hedeflenenlerden biri olduğumuzu bir türlü kabullenmiyoruz herhalde…
Stratejik müttefik ABD asla böyle bir şey yapmaz diye umut ediyoruz ama ABD’nin kanlı tarihine bakarak kaç stratejik müttefiki ortadan kaldırdığını da bir türlü göremiyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın “ABD için sadece kendisi vardır, o sadece kendi çıkarlarını düşünür” sözlerini hiç dikkate almıyoruz; diğer, hedefi on ikiden vuran öngörülerini görmezden geldiğimiz gibi…
Hep yanılıyoruz, hep yanıltanlarla beraber oluyoruz, zannediyoruz ki dünyada yanıltmayan kimse hiç yok.
Yanıltmayanla beraber bir dem dahi olmazsan, yanıltmayanların var olduğuna nasıl inanabilirsin?
Atatürk’le beraber olanlar, Atatürk’ün mükemmelliğini, Damat Ferit’in ise ihanetini gördüler; Damat Ferit’le beraber olanlar ise Atatürk’ü de Damat Ferit gibi zannettiler.
Bugün de aynısını yaşıyoruz.
Sonra da yaşadığımız haksızlıklara sızlanıp duruyoruz.
Brunson konusunda haklıydık ama ne oldu?
PYD konusunda haklıyız, S-400, F-35 konusunda haklıyız, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla davasında haklıyız, nükleer santral kurma, Türk Akımı, Kıbrıs, Yunanistan, Ege krizi, Ermenistan ve daha nice konularda hep haklıyız.
Peki, haklı olmak yetiyor mu?
Kapitalist ülkelerden, ABD’den, İngiliz fonlarından borç arıyorsan, ABD’nin dolarına muhtaçsan, borca bağımlıysan haklı olsan da her zaman haksız oluyorsun.
Özellikle de en haklı olduğun zaman en haksızsın.
Kapitalist dünyada haklı-haksız aranmıyor zaten…
Güçlü olan her zaman haklıdır mantığı hakim…
Hakkını arayabileceğin, dahası hakkına sahip çıkabileceğin tek sistem olan Milli Ekonomi Modeli’ne, Sosyal Devlet Milli Devlet anlayışına geçmediğin müddetçe içinde bulunduğun garip durumdan asla kurtulamayacaksın.
Sana hakkını teslim edecek Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ı gizlemeye devam ettiğin müddetçe, esasen kendi hakkına da ihanet etmiş oluyorsun, bilerek ya da bilmeyerek…
Ne diyelim, en kısa zamanda ayıkmak dileğiyle…"
YENİ MESAJ - MURAT ÇABAS |
||
|
||
| Etiketler: arsiv |
Yorumlar
|
|
||
|