İmam Hüseyin’den nakledilen hadisler
Haber
23 Ağustos 2022 - Salı 02:47
 
İmam Hüseyin’den nakledilen hadisler
Rasulüllah’ın (sav) cennet gençlerinin efendisi diye takdim ettiği Hz. Hüseyin, iman ve aşk abidesi olduğu kadar, ilim ve irfanda da zirve bir Ehl-i Beyt evladıdır
Ehlibeyt Haberi
İmam Hüseyin’den nakledilen hadisler

 

Rasulüllah'ın (sav) cennet gençlerinin efendisi diye takdim ettiği Hz. Hüseyin, iman ve aşk abidesi olduğu kadar, ilim ve irfanda da zirve bir Ehl-i Beyt evladıdır.

İslam'ın indiği ve yaşandığı mübarek ailenin, Hz. Rasulüllah'ın "Allahım, bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir" buyurarak abası altın aldığı "Hamse-i Âl-i Aba"nın beş ferdinden biridir.

Bu bakımdan Hz. Hüseyin, vahiy, ilham, iman, ilim, aşk ve ahlak ocağının abidelerindendir. Elbette Rasulüllah'dan duyduğu pek çok hadisler, ölçüler, hikmetler ve nasihatler gelmiştir. Teberrüken bazılarını burada zikretmemiz yerinde olacaktır.

İbn-i Kesir'in, "Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri" adlı eserinde yer alanlar:

1- Peygambere (s.a.v.) salavatın müstehab olduğu yerlerle ilgili olarak, "İmam Ahmed der ki:

Bize, Hüseyin bin Ali (a.s.) Evs İbn-i Evs'den nakletti ki:

"Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Günlerinizin en değerlilerinden birisi Cuma günüdür. O günde Adem Aleyhisselam yaradılmış ve o günde ruhu kabzolunmuştur.

Nafha o gündür, zelzele o gündür, o günde Bana çokça salavat getirin, çünkü sizin salavatınız Bana sunulur."

Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sen çürümüş durumda olacaksın, bizim salavatımız Sana nasıl sunulur?"

Buyurdu ki: "Allah-u Teala toprağa peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kılmıştır."

2- "Adamın birisi her sabah gelir Hz. Peygamberin (s.a.v.) kabrini ziyaret eder ve O'na salavat-ı şerife getirirmiş.

Böyle yaptığı bir sırada Hz. Hüseyin (a.s.)'ın oğlu Ali (a.s.) onu görmüş ve ona demiş ki: "Niçin böyle yapıyorsun?" demiş.

O, "Hz. Peygambere (s.a.v.) selam vermeyi seviyorum" demiş.

Ali İbn-i Hüseyin (a.s.) demiş ki: "Ben, sana babamdan duyduğum bir hadisi nakledeyim mi?"

O, "Evet" demiş.

Ali İbn-i Hüseyin (a.s.) dedi ki: "Babam Dedemden nakletti ki, Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Benim kabrimi bayram yeri kılmayın. Evleriniz kabir yapmayın. Nerede olursanız olun, Bana salat ve selam getirin. Çünkü sizin salat ve selamınız Bana ulaştırılır."

3- "İbn-i Mâce, "Kişi dua ettiği zaman kendinden başlasın" bâbında der ki: "Bize Hüseyin İbn-i Ali (a.s.)'ın İbn-i Abbas'tan rivayetine göre Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Allah bize ve Ad Kavminin kardeşine merhamet buyursun."

4- "Onların mallarında yoksullar ve muhtaçlar için de (ayırdıkları bir kısım) bir hak vardır" (Zariyat 19) ayeti hakkında, Hüseyin İbn-i Ali (a.s.)'ın rivayetine göre Allah Resulü (s.a.v.), "Bir at üzerinde bile gelmiş olsa sail'in hakkı vardır" buyurmuştur.

5- İmam Ahmed'in Hüseyin (a.s.) kanalıyla Hz. Aişe'den rivayeti şöyledir:

"Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kulun günahları çoğalıp da onlara kefaret olacak bir şeyi bulunmadığında Allah-u Teala onu günahlarına kefaret olmak üzere bir üzüntüye düçâr kılar."

6- Ebu Bekr el-Bezzar der ki: "Bize Hüseyin bin Ali (a.s.) nakletti ki: "Allah-u Teala kıyamet günü buyurur ki: Ben ortakların en hayırlısıyım. Kim Bana birini ortak koşarsa, o bütünüyle onun ortağınındır."

7- İmam Ahmed der ki: "Bize Hüseyin (a.s.), Hz. Peygamberin (s.a.v.) hanımı Ümmü Seleme'den rivayet etti ki, o, Allah Resulünü (s.a.v.) şöyle buyururken iştmiştir: Ümmetim içinde kötülükler ortaya çıktığı (açık olduğu) zaman Allah-u Teala katından hepsine birden azap eder." 

Ben, "Ey Allah'ın Elçisi! Onların içinde sâlih insanlar yok mudur?" dedim de, O (s.a.v.), "Evet vardır" buyurdu.

Ümmü Seleme, "O hâlde onlar bunu nasıl yapar?" demiş.

Resulüllah (s.a.v.) de şöyle buyurmuş: "İnsanların başına gelen onların da başına gelir, sonra Allah'tan bir bağışlanma ve hoşnutluğa ulaşırlar."

8- "İmam Ahmed diyor ki: "Bize Hz. Hüseyin'in (a.s.), Hz. Ebuzer'den rivayet ettiğine göre Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: Bana Arş'ın altındaki hazinelerden Bakara Sûresi'nin sonları verildi ki, bunlar benden önce hiçbir peygambere verilmemiştir."

9- İmam Ahmed bin Hanbel der ki: "Bize Veki ve Abdurrahman, Hz. Ali (a.s.)'ın oğlu Hüseyin (a.s.)'dan naklettiler ki, Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Dilenci atın üzerinde de gelse onun bir hakkı vardır."

10- İbn-i Mâce, Sünen'inde Ebubekr İbn-i Ebu Şeybe kanalıyla Hz. Hüseyin (a.s.)'dan nakletmektedir:

Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Müslüman bir erkek veya Müslüman bir kadın bir musibete düçâr olur da onu hatırlarsa aradan ne kadar süre geçmiş olursa olsun  -der ki geçmişte de olsa– bunun için yeniden "inna lillahi ve inna ileyhi raciun" derse, Allah-u Teala onun mükafatını yeniler ve tıpkı o musibete düçâr olduğu günkü kadar ecir ve mükafat verir."

Diğer eserlerde yer alan rivayetleri ise şöyledir:

11- İmam Hüseyin şöyle demiştir: "Resulüllah (s.a.v.), yüce Allah'ın yarattığı varlıklar içinde ahlakı en güzel kimseydi."

12- "İmam Hüseyin (a.s.) der ki: "Babama (a.s.), Resulüllah (s.a.v.)'in suskunluğunun nasıl olduğunu sordum.

Buyurdu ki: Resulüllah (s.a.v.)'in suskunluğunun temelinde dört şey vardı: Ağırbaşlılık, ihtiyat, ölçü ve tefekkür. Ölçüsü insanlar arasında bakışı ve dinlemesini eşit şekilde paylaştırmasıydı.

Tefekkürü kalıcı (bâki) ve geçici (fâni) olan şeylerle ilgiliydi.

Ağırbaşlılığı, sabırda toplanmıştı. Bu yüzden hiçbir şey onu kızdırmaz ve hiçbir şey onun metanetini bozmazdı.

İhtiyatı ise, dört temele dayanıyordu: Örnek alınıp kendisine uyulsun diye en güzel olanı yapmak, sakınılsın diye çirkini terk etmek, ümmetin yararına olan sonuçları elde etmeye yönelik isabetli görüşü ortaya koymak ve kendisi için cem edilen dünya ve ahiret hayrı için çalışmak."

13- İmam Hüseyin (a.s.)'a ezanla ve insanların bu hususta dedikleriyle ilgili bir soru soruldu. Buyurdu ki: "Peygamberinize (s.a.v.) vahiy indiği hâlde siz, ezanı Abdullah b. Zeyd'den aldığını söylüyorsunuz!

Babam Ali b. Ebu Tâlib'in (a.s.) şöyle dediğini duydum: "Resulüllah (s.a.v.) Mirac'a götürülürken Yüce Allah bir melek indirdi. Melek ifadeleri ikişer ikişer tekrarlayarak ezan okudu. Sonra ifadeleri ikişer ikişer tekrarlayarak kamet okudu. Sonra Cebrail ona şöyle dedi: Ey Muhammed! Namazın ezanı bu şekildedir."

14- İmam Hüseyin bin Ali bin Ebu Tâlib'den Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ben, Harun bin İmran, Yahya bin Zekeriyya ve Ali bin Ebu Tâlib bir tiynetten yaratıldık."

15- İmam Hüseyin (a.s.) rivayet eder ki: "Peygamber (s.a.v.) bir yemek yediği zaman: "Allah'ım! Bizim için bunu bereketli kıl ve bize ondan daha iyisini ver" derdi. Yoğurt yediği veya süt içtiği zaman da, "Allah'ım! Bunu bizim için bereketli kıl ve bize ondan ver" derdi."

16- İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurdu: "Bir kişi Deylem'de esir olup bizi severse, muhakkak Allah ona, bizi sevdiğinden dolayı yardım edecektir. Bizim sevgimiz, rüzgârın yaprakları döktüğü gibi günahları düşürür."

17- İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurdu: "Benim, Peygamberden (s.a.v.) duyduğum söz şudur: Allah büyük ve yüce işleri sever, aşağılık ve değersiz işleri sevmez." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden)

 

 
Kaynak: (UH) - www.usakhaberler.com Editör: Ramazan Güner
Etiketler: İmam, Hüseyin’den, nakledilen, hadisler,
Yorumlar
Haber Yazılımı