O, müminlerin emiri, vasilerin lideri Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf b. Kusay b. Kilab b. Murre b. Ka'b b. Luey b. Galib b. Fihr b. Malik b. Nadir b. Kinane b. Huzeyme b. Mudrike b. İyas b. Mudar b. Nizar b. Meadd b. Adnan'dır.
Dedesi, Şeybet'ul-Hamd olarak bilinen Abdulmuttalip'tir. Künyesi, Ebu'l-Hars'dir. Ali ile Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyu Abdulmuttalip'te birleşir. Abdulmuttalib Allah'a inanan biriydi. Muhammed'in (s.a.a) peygamber olacağını biliyordu. (Tabakat, Muhammed b. Sa'd, 1/74).
Abdulmuttalib ölüm döşeğindeyken oğlu Ebu Talib'i çağırdı ve ona dedi ki: "Oğulcuğum! Muhammed'i ne kadar çok sevdiğimi, ona ne kadar derin bir aşkla bağlı olduğumu biliyorsun. Bakayım, onu benden sonra nasıl koruyacaksın?.." Ebu Talib şu karşılığı verdi: "Babacığım! Bana Muhammed'i tavsiye etmene gerek yok. Çünkü o, benim oğlum ve yeğenimdir." (bk. Kemal'ud-Din, Şeyh Saduk, s.170, Necef-i Eşref bs. ve Tahran bs. s.172, İbni Abbas'tan rivayet edilmiştir. Mevsuat'ut-Tarih'U-İslâmî, 1/285).
Babasının asıl adı Abdumenaf, bir görüşe göre İmran, bir diğer görüşe göre de Şeybe'dir. Künyesi Ebu Talip'tir. Peygamber'in (s.a.a) babası Abdullah ile ana baba bir kardeştir. Ebu Talib Peygamber'in (s.a.a) doğumundan otuz beş yıl önce Mekke'de doğdu. Kureyş'in mutlak liderliği babası Abdulmuttalip'ten sonra ona geçti. Mekke'ye gelen heyetlere su dağıtma görevini o yürütüyordu. Çünkü Mekke'nin su dağıtım görevi ona aitti. Puta tapmayı reddetmiş, Allah'ın birliğini kabul etmişti. Mahrem olanlarla evlenilmesini, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmelerini, zinayı, şarap içmeyi ve Allah'ın evini çıplak vaziyette tavaf etmeyi yasaklamıştı. (Ravdat'ul-Vaizin, el-Fettal, 121-122, Ebu Talib'in Haşimoğulları'na vasiyeti).
Abdulmuttalib ölünce Resulullah'ın (s.a.a) bakımını, himayesini Ebu Talib üstlendi. Ebu Talib Hz. Peygamber'i (s.a.a) çok severdi. Kendi oğullarını bile o kadar sevmezdi. Peygamber'i (s.a.a) yanına alarak uyurdu. Bir yere gittiği zaman onu da beraberinde götürürdü. Çocuklarına vermediği özel yiyecekleri ona verirdi.
Rivayete göre Ebu Talib Abdulmuttaliboğulları'nı çağırır ve onlara şöyle der: Muhammed'i (s.a.a) dinlediğiniz, ona uyduğunuz sürece hayırda olacaksınız. Ona uyun, ona yardımcı olun, o zaman doğruyu bulursunuz... "Ebu Talib ölünceye kadar Kureyş Resulullah'tan (s.a.a) uzak durup ona zarar vermeye cesaret edemediler. (Tabakat, İbn-i Sa'd 1/75).
|