Allah’ın nefret ettiği kimse
Haber
04 Aralık 2018 - Salı 00:00
 
Allah’ın nefret ettiği kimse
Allah’ın nefret ettiği kimse
Ekonomi Haberi
Allah’ın nefret ettiği kimse

Kudsi hadiste şöyle buyurulmuştur: “Bilin ki şüphesiz kullarımdan en çok nefret ettiğim kimse kendini Benim yerime koyan ve Benim rububiyetimi iddia eden kimsedir. Daha sonra en nefret ettiğim kimse kendini Muhammed’in yerine koyan, nübüvveti hususunda kendisiyle çekişen ve nübüvvet iddiasında bulunandır. Daha sonra onlardan en çok nefret ettiğim kimse ise kendini Muhammed’in vasisinin yerine koyandır. Bunlardan sonra onlardan en çok nefret ettiğim kimse ise hışmıma sebep olan şeyleri iddia edenler ve onlara bu iddia ettiği şeylerde yardımcı olanlardır. Bunlardan sonra onlardan en çok nefret ettiğim kimse ise onların işlerine razı olanlardır.” (el-Bihar, 92/253/48).

Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlardan Allah’ın en çok nefret ettiği kimse İslam’da cahili bir sünnet icad eden ve kanını dökmek için haksız yere birinin peşine düşen kimsedir.” (Durr’ul-Mensur, 3/98).

Aynı hususta İmam Ali Efendimizin bazı sözleri şöyledir:

“Şüphesiz Allah-u Teâlâ’nın insanlardan en çok nefret ettiği kimse, Allah’ın kendi başına bıraktığı, doğru yoldan sapan, kılavuzsuz hareket eden, dünyayı bayındır kılmaya çağırdıklarında çaba harcayan ama ahireti bayındır etmeye çağırdıklarında tembellik edip gevşeyen kuldur.” (Şerh-u Nehc’il-Belağa, İbn-i Ebi’l-Hadid, 7/107).

“Şüphesiz Allah-u Teâlâ nezdinde en çok nefret edilen iki kişidir. Birincisi, Allah’ın kendi başına bıraktığı kimse. Bu kimse doğru yoldan çıkmıştır. Bidat sözlere ve sapık çağrılara vurgundur. Bu yüzden kendine kanıp uyanları fitneye/sapkınlığa düşürür. (İkincisi) cehalet içinde yüzen, ümmetin cahilleri arasında gezinen, fitne karanlıklarında koşturan, (toplumda) huzurun meziyetini derkten aciz olan ve (bütün bunlara rağmen) insan görünümlü kimselerin kendisini âlim olarak adlandırdığı kimsedir.” (Şerh-u Nehc’il-Belağa, İbn-i Ebi’l-Hadid, 1/283).

“Şüphesiz Allah’ın yaratıklarından en çok nefret ettiği kimse (oradan buradan) ilim toplayan, fitne karanlıklarında gaflet ve şaşkınlık içinde bocalayan, barış ve huzurda gizli olan üstünlükleri görmeyen, kendi benzerlerinin âlim olarak adlandırdığı, oysa tam bir gününü bile ilim yolunda harcamayan kimsedir.” (Kenz’ul-Ummal, 44220).

İmam Sadık (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: “Musa (a.s.) şöyle buyurdu: 'Ey Rabbim! Hangi kulundan daha çok nefret ediyorsun?' Allah (c.c.), 'Beni itham edenden' diye buyurdu. Musa (a.s.), 'Kullarından seni itham eden var mı?' diye sordu. Allah-u Teâlâ, 'Evet! Benden hayır ve bereket istediğinde kendisine hayır verdiğim ve kendi lehine olan kazasını uyguladığım kimse Bana ithamda bulunur' buyurdu.” (el-Bihar, 71/142/38). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).

OKAN EGESEL - YENİ MESAJ
Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
Etiketler: arsiv
Yorumlar
Haber Yazılımı